top of page

ŞİİRLER

 

Şiirler Okudukça Güzelleşir..

NALAN

 

Merhaba Nalân... bu sen misin, Yoksa sen mi sandım; Biri çimdiklesin beni... Şöyle ışığa gel de göreyim, Beni dümdüz eden, O yalandan da yalan gözlerini... Merhaba Nalân... Amortiden mi çıktın güzelim? Bak yine şapşal ettin bizi... Oysa ne güzel unutmuştuk Ve ne güzel sona ermişti, O gerzek pembe dizi! .. Hani, son bölümde sen yamuk yapıp Fabrikatör Nubar Bey'in Tarabya köşküne gitmiştin... Hani, arkadaşım Halit Akçatepe'nin yanında Beni acayip refüze etmiştin... Ve işte o an gözümde, Eskicinin bile almadığı Bir eski eşya gibi, bitmiştin! .. 

 

Yusuf Hayaloğlu

AYRILIK HEDİYESİ

 

Şimdi saat sensizliğin ertesi 
yıldız dolmuş gökyüzü ay-aydın 
avutulmuş çocuklar çoktan sustu 
bir ben kaldım tenhasında gecenin 
avutulmamış bir ben... 

Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim 
ki bu yaşlar 
utangaç boynunun kolyesi olsun 
bu da benden sana 
ayrılığın hediyesi olsun 

Soytarılık etmeden güldürebilmek seni 
ekmek çalmadan doyurabilmek 
ve haksızlık etmeden doğan güneşe 
bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi 
mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun.. 
şimdi iyi niyetlerimi 
bir bir yargılayıp asıyorum 
bu son olsun be..bu son olsun! 
bu da benim sana 
ayrılırken mazeretim olsun! 

 

Yusuf Hayaloğlu

BAĞLANMAYACAKSIN

Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
“O olmazsa yaşayamam.” demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin onu sevdiğinden…
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları…
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
“O benim.” diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin…
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, ya da pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak…

 

Can YÜCEL

HAYATI ISKALAMA LÜKSÜN YOK SENİN ! 

Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına
inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat
olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve
yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme
yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. 

Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya
hazırdır. Hani ağzınla kuş tutsan "Bu kuşun kanadı
neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile
karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin.
Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her
zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. İyi
halin cezanda indirim sağlamaz. 


Sen, "Ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu
yapmadın" diye cevap verecektir. Ve ne söylesen
karşılığında mutlaka başka bir iddiayla
karşılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı yaşanması
gerektiği gibi yaşadın.Özledin, içtin, ağladın,
güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın.
"Peki o ne yaptı" deme. Herkes kendinden sorumludur
aşkta. Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine
engeller koyuyorsa bu onun sorunu. Bir insan eksik
yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak
için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için?
Hayatı ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o
lüksü sonuna kadar yaşasın.
 

 

NAZIM HİKMET RAN

FOLLOW ME

  • Facebook Classic
  • Twitter Classic
  • c-youtube

© 2023 by Samanta Jonse. Proudly created with Wix.com

bottom of page